. Bu amaç, Cumhuriyet'in onuncu yılı için bestelenen, Onuncu Yıl Marşı'nda dile getiriliyor 'On yılda on beş milyon genç, yarattık her yaştan' deniyordu. Şahin söze şöyle başlıyor: "Türkiye 1927'de 13 milyon nüfuslu ve kilometre kareye 18 kişinin düştüğü bir ülkeydi. "Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü'nde görev yapan Prof. 1927'de nüfusumuz 13 milyon 300 bindi. O gece, yüz milyonluk Türkiye! Sözünü birkaç defa duymuştum. . Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkede nüfusun artması yönünde genel bir kanaat hakimdi. Cumhuriyetin ilk yıllarında da tıpkı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi Mustafa Kemal Atatürk de nüfusu artıracak teşviklerde bulunmuş ve ailelere "En az 6 çocuk" demişti. Ancak nüfus artışına etki edebilecek bazı kanuni düzenlemeler ve kamuoyu oluşturmaya yönelik çeşit faaliyetlerle bu sağlanmaya çalışılmıştır. Dr. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul Darülfünun heyetini 11 Şubat 1924 günü İzmir'de kabulü ve nüfus meselesi üzerindeki görüşlerini şöyle aktarmaktaydı: '. Geleceği kurma meselesi için önemliydi. Atatürk o dönemlerde şöyle diyordu: "Vatanın mesnedi evlatlarıdır. Yokluğun kol gezdiği, büyük bir savaştan yeni çıkmış ülkemizde Atatürk'ün 6 çocuk istemesi boşuna değildi elbette. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilan edilmesinin ardından kurulan yeni devlet kapsamlı bir nüfus politikası izledi. Bu sebeple çok çocuklu aileler vatani görevini yapan muhterem vatandaşlardır. ' Nüfus artışı devletin temel gayelerinden biriydi. ". TÜİK'in açıkladığı son verilere göre Türkiye nüfusu bir önceki yıla göre 92 bin 824 kişi artarak 85 milyon 372 bin 277 oldu. Gazi'nin bu bahse ne derece büyük ehemmiyet verdiğini gözlerinin keskin pırıltısından anlıyordum. Nüfusun artması arzu edilmiş olmakla birlikte doğrudan bu konuyla ilgili nüfus planlaması vb isimle bir kanun çıkarılmış değildi. . Çünkü geniş topraklara sahip olan Türkiye'de 13. 6 milyonluk nüfus, zamanın yöneticileri tarafından dönemin şartları içinde tehlikeli denebilecek kadar az bulunuyordu. Cumhuriyet'in ilanından sonra yeni kurulan Türk devleti nüfus meselesine büyük önem verdi. Tarihin gizli yapraklarında kalan bu bilgiden bihaber olan bazı kesimler Erdoğan'ın "3 çocuk" talebine itiraz etmiş, hatta küçümsemişlerdi. Nüfusumuzun kesreti istikbalin en büyük mübeşşiridir. Cesaret ettim, nüfus siyasetimiz bahsini açtım. Doğal olarak bu durumda nüfusu attırmak için çeşitli politikalar geliştirilmeye başlandı. Cemalettin Şahin'le cumhuriyetin ilk yılarında uygulanan nüfus politikalarını konuştuk. Nüfus, sadece savaştan çıkan Türkiye'nin sorunu değildi. .
Gazi'nin bu bahse ne derece büyük ehemmiyet verdiğini gözlerinin keskin pırıltısından anlıyordum. Şahin söze şöyle başlıyor: "Türkiye 1927'de 13 milyon nüfuslu ve kilometre kareye 18 kişinin düştüğü bir ülkeydi. Çünkü geniş topraklara sahip olan Türkiye'de 13. Tarihin gizli yapraklarında kalan bu bilgiden bihaber olan bazı kesimler Erdoğan'ın "3 çocuk" talebine itiraz etmiş, hatta küçümsemişlerdi. ". ' Nüfus artışı devletin temel gayelerinden biriydi. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkede nüfusun artması yönünde genel bir kanaat hakimdi. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul Darülfünun heyetini 11 Şubat 1924 günü İzmir'de kabulü ve nüfus meselesi üzerindeki görüşlerini şöyle aktarmaktaydı: '. Nüfus, sadece savaştan çıkan Türkiye'nin sorunu değildi. Ancak nüfus artışına etki edebilecek bazı kanuni düzenlemeler ve kamuoyu oluşturmaya yönelik çeşit faaliyetlerle bu sağlanmaya çalışılmıştır. Cemalettin Şahin'le cumhuriyetin ilk yılarında uygulanan nüfus politikalarını konuştuk. Yokluğun kol gezdiği, büyük bir savaştan yeni çıkmış ülkemizde Atatürk'ün 6 çocuk istemesi boşuna değildi elbette. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilan edilmesinin ardından kurulan yeni devlet kapsamlı bir nüfus politikası izledi. Bu sebeple çok çocuklu aileler vatani görevini yapan muhterem vatandaşlardır. . Cumhuriyetin ilk yıllarında da tıpkı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi Mustafa Kemal Atatürk de nüfusu artıracak teşviklerde bulunmuş ve ailelere "En az 6 çocuk" demişti. 6 milyonluk nüfus, zamanın yöneticileri tarafından dönemin şartları içinde tehlikeli denebilecek kadar az bulunuyordu. Nüfusun artması arzu edilmiş olmakla birlikte doğrudan bu konuyla ilgili nüfus planlaması vb isimle bir kanun çıkarılmış değildi. Geleceği kurma meselesi için önemliydi. . 1927'de nüfusumuz 13 milyon 300 bindi. Bu amaç, Cumhuriyet'in onuncu yılı için bestelenen, Onuncu Yıl Marşı'nda dile getiriliyor 'On yılda on beş milyon genç, yarattık her yaştan' deniyordu. "Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü'nde görev yapan Prof. Dr. Nüfusumuzun kesreti istikbalin en büyük mübeşşiridir. Cumhuriyet'in ilanından sonra yeni kurulan Türk devleti nüfus meselesine büyük önem verdi. TÜİK'in açıkladığı son verilere göre Türkiye nüfusu bir önceki yıla göre 92 bin 824 kişi artarak 85 milyon 372 bin 277 oldu. Atatürk o dönemlerde şöyle diyordu: "Vatanın mesnedi evlatlarıdır. . Doğal olarak bu durumda nüfusu attırmak için çeşitli politikalar geliştirilmeye başlandı. . Cesaret ettim, nüfus siyasetimiz bahsini açtım. O gece, yüz milyonluk Türkiye! Sözünü birkaç defa duymuştum.